Piyasalar

TÜSİAD MESELESİNE RASYONEL BAKIŞ

Punto:

TÜSİAD: İNSANİ DEĞERLER EKONOMİK DEĞERLERİN ÖNÜNDEDİR

Bir Kazak Atasözü; “Kartalın göklerde gördüğünü kümesteki tavuklara anlatamazsın” der. "Biz önce insanız. İnsani
değerleri ekonomik değerlerin önüne koyarız. Hukukun üstünlüğünü, hemen ve tam olarak tesis etmeden; ne
ekonomide, ne toplumda, ne iç ne de dış politikadaki sorunlar çözülebilir.”                                                                                                 (Orhan Turan - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı)

HADDİ AŞMAK NEDİR?
Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan günler sonra TÜSİAD’a Meclis grubu toplantısından cevap verdi. “Hukukun kapsama
alanı dışında tutulduğunuz eski Türkiye’yi özlüyor olabilirsiniz, ama yeni Türkiye’de haddinizi bileceksiniz. İş adamı
derneği iseniz, iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Milleti kışkırtmayacak, devletin kurumlarını provoke
etmeyeceksiniz. Yargıyı baskı altına almaya çalışmayacaksınız. TÜSİAD haddini bilmeyi öğreneceksin.” dedi.
Dedi de gerçekten durum Erdoğan’ın söylediği gibi mi? Ülkeye katma değer yaratanlar, vergisini verenler, kanunlara
riayet edenler, cari açık makasının kapanmasına yardımcı olanlar, istihdam yaratanlar, yıllık ihracatın tamamına yakınını
gerçekleştirenler başta Türk Sanayici ve İşadamları Derneği – TÜSİAD olmak üzere hükümeti eleştiremezler mi?
Erdoğan’ın söylemiyle TÜSİAD siyaset yapmak istediğinde bir parti kurması veya kurulu partilere katılması şart mı?
Tabi ki ülkemizde tüm tüzel kişiler ilgili mevzuata göre, bir mutabakat metnine dayanaklı ve devletin tesciline göre
kurulur, amaçları doğrultusunda yetkili organlarınca yönetilerek faaliyetlerini sürdürür. Bu ruhsatlara göre de TÜSİAD
“bal gibi, dibine kadar” siyaset yapabilir. Siyaset kısaca “sorunlara çözüm üretme sanatıdır.” Bunu yaparken dernek tüzel
kişiliği tüzüğüne göre yapar. Gereği durumunda da zaman zaman yapmaktadır. Önceki genel kurul konuşmalarından bu
genel kurulun ses getirme farkı; “sistem çöktü” denmesidir.

Erdoğan’ın  “aşmak, bilmek” dediği “had” gerçekte nedir, kim belirler, nereye kadardır?  Kuran’da haddi aşmak “Allah'ın
insanlar için koyduğu sınırları yani ilkeleri, kuralları, emir ve yasakları ihlal etmek demektir. Türkçe'de bu kavram aşırı
gitmek anlamında kullanılmaktadır.” Hukukta ise, kısaca yazılı hukuk kuralları dışına çıkmaktır, kurallara uymamaktır.
Dinen de, hukuken de haddi kim aşmış murakabe etmekte fayda vardır.

TÜSİAD HADDİ AŞMAMIŞTIR                                                                  
Dernekler Kanununa göre "TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞİNSANLARI DERNEĞİ" adıyla kuruluş tescili yapılan dernek,
tüzüğünün 2. Madde’sine göre amaçları;
TÜSİAD, insan hakları evrensel ilkelerinin, düşünce, inanç ve girişim özgürlüklerinin, laik hukuk devletinin, katılımcı
demokrasi anlayışının, liberal ekonominin, rekabetçi piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarının ve sürdürülebilir çevre
dengesinin benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlamayı amaçlar.

TÜSİAD, Atatürk’ün öngördüğü hedef ve ilkeler doğrultusunda, Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyini yakalama ve aşma
anlayışı içinde, kadın-erkek eşitliğini siyaset, ekonomi ve eğitim açısından gözeten işinsanlarının toplumun öncü ve
girişimci bir grubu olduğu inancıyla, yukarıda sunulan ana gayenin gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar
gerçekleştirir.

TÜSİAD, kamu yararına çalışan Türk iş dünyasının temsil örgütü olarak, girişimcilerin evrensel iş ahlakı ilkelerine uygun
faaliyet göstermesi yönünde çaba sarf eder; küreselleşme sürecinde Türk rekabet gücünün ve toplumsal refahın,
istihdamın, verimliliğin, yenilikçilik kapasitesinin ve eğitimin kapsam ve kalitesinin sürekli artırılması yoluyla
yükseltilmesini esas alır.

TÜSİAD, toplumsal barış ve uzlaşmanın sürdürüldüğü bir ortamda, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında
bölgesel ve sektörel potansiyelleri en iyi şekilde değerlendirerek ulusal ekonomik politikaların oluşturulmasına katkıda
bulunur. Türkiye’nin küresel rekabet düzeyinde tanıtımına katkıda bulunur, Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecini
desteklemek üzere uluslararası siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişki, iletişim, temsil ve işbirliği ağlarının
geliştirilmesi için çalışmalar yapar. Uluslararası entegrasyonu ve etkileşimi, bölgesel ve yerel gelişmeyi hızlandırmak için
araştırma yapar, görüş oluşturur, projeler geliştirir ve bu kapsamda etkinlikler düzenler.

TÜSİAD, Türk iş dünyası adına, bu çerçevede oluşan görüş ve önerilerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM),
hükümete, diğer devletlere, uluslararası kuruluşlara ve kamuoyuna doğrudan ya da dolaylı olarak basın ve diğer araçlar
aracılığı ile ileterek, yukarıdaki amaçlar doğrultusunda düşünce ve hareket birliği oluşturmayı hedefler.
Bu tüzük maddelerine bakıldığında TÜSİAD siyaset yapabilir, hükümeti eleştirebilir, bunu yayın organlarıyla neşredebilir.
Dernek tüzüğü buna izin vermektedir. Kurallara göre hareket tarzı belirleyen TÜSİAD  dinen de haddi aşmamıştır.

TÜSİAD SİSTEM ÇÖKTÜ DEDİ
Ülke olarak moralimiz bozuk, güven bunalımı yaşıyoruz. Gazeteciler, Siyasi Parti Genel Başkanları tutuklanıyor, yeni
mezun teğmenler ordudan atılıyor, seçilmiş belediyelere kayyumlar atanıyor, İstanbul Belediye Başkanına soruşturmalar
yapılıp davalar açılıyor. Politik hayatta olağanüstü olaylar yaşanıyor.

AYAKKABICIYSAN ÇİZMEYİ AŞMA
19. yüzyılda, Fransız ressamlarından Delacroix Paris’te bir resim sergisi açmıştı. Sergiyi gezenlerden bir kişi, büyükçe
bir şövalye tablosunun önünde uzun süre durarak, yakından uzaktan ciddi ciddi seyretmiş, beğenmediğini belirten bir
biçimde de başını sallamış. Bu durum ilgisini çeken ressam yanına gelerek sormuş; “Bu tablo ile çok ilgilendiğiniz belli
oluyor”. Adam ressama cevap olarak;  “Şövalyenin çizmesindeki körük kıvrımlarında hatalar var.” demiş. Ressam adama
bunu nasıl anladığını sormuş. Adam ise; “Ben kunduracıyım, çizme dikerim” demiş. Bunun üzerine ressam hemen
tuvalini ve boyalarını getirerek adamın söylediği biçimde çizmeyi düzeltmiş ve gerçekten daha iyi olduğunu görmekten
memnun olarak adama teşekkür etmiş. Fakat adam yine tablonun başından ayrılmadan, bu kez de şövalyenin
pantolonunda ve kemerinde de hatalar olduğunu belirtince bu çok bilmişliğe dayanamayan ressam, “Bak dostum demiş,
sen kunduracısın, çizmeden yukarı çıkma” demiş.

Sonuç: Büyük balonların sonu, küçük iğnelerdir. Sivrisineği küçümsemeyin.