Punto:
Dinle
İnsanlık tarihi içinde toplumu yönetme konusunda birçok sistem denenmiştir. Bugün gelinen nokta bu yönetim biçiminde çoğunluğun verdiği kararları temsil eden seçilmiş insanların oluşturdukları bir sivil toplum örgütü ile halkları yönetme biçimi olan demokrasi olduğu kabul ediliyor. Hakka, hakkaniyete en uygun sistem olarak kabul ediliyor.
Demokrasinin başaktörleri siyasi partilerdir. Özü itibari ile siyasi partilerde bir sivil toplum örgütü olarak hareket ederler. Aradaki fark, bütün ülke sorunlarını çözme konusunda yönetime talip olmalarıdır. Ayrıca siyasi partiler, ülkenin bölünmez bütünlüğünü, halkın huzur ve mutluluğunu, güvenle refah içinde yaşamasını sağlamak amacını de güder.
Türkiye’de en çok siyasilerin şikâyet ettiği konulardan biri, siyasi partiler yasasıdır. Meclis dışındaki siyasi partilerin daha çok gündeme getirdiği bu konu, meclise girdikten sonra meclisteki siyasi partilerin pek dikkatini çekmez.
İkiyüzlülüğün kurumsallaştığı ve sürekli bir çıkar çatışmasına dönüştüğü alanında maalesef toplumu yönetmeye talip olan siyaset alanı olduğunu görüyoruz.
Mevcut siyasi partiler yasası, milli iradeyi meclise yansıtması noktasında ciddi bir engeldir. Siyasal istikrarı sağlamak için getirilmiş %10 barajı artık kaldırılmalıdır. Çünkü artık bir sistemsel değişime gidilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçilmiştir. İstikrarı sağlama gerekçesi ile oluşturulmuş baraja gerek yoktur. Baraj gerekçeleri olan siyasal krizler, ortadan kalkmıştır.
Demokrasiden bahseden hiçbir siyasi parti, %1 barajı dahi savunamaz. Mecliste kararlarda tulum çıkarma isteği, milli iradenin tam temsiliyetin önüne geçmemelidir. Baraj için hiçbir gerekçeniz kalmadı. Aksi halde demokrasi naraları, siyasal gelecekler için atılmaya devam edecektir.
Baraj sisteminin oranı devam ederse, oran ne olursa olsun, iktidar ve muhalefet, kazandıkları milletvekilliklerini halkın gerçek tercihi olarak almıyor olacaklardır. Bu şekilde de temsilde büyük bir adaletsizlik söz konusudur. Milletin bir kısmı tercihini başka bir aday yönünde kullanıyor, siz bu tercihi hiçe sayarak, milli iradeyi barajla engelleyeceksiniz.
Demokrasi diyeceksiniz ama uyguladığınız baraj sistemi yüzünden milli irade meclise adil bir şekilde asla yansıtmayacaksınız. İsterse seçim barajı %1 e indirilsin bunu asla doğru bulmuyoruz. Çünkü Milletin önüne %1 dahi baraj koyamazsınız. Halkımız istediği partiye özgür iradesi ile oy verebilmelidir.
Bugün Türk siyaseti parası olanların siyaset yaptığı yer haline dönmüştür. Para ile yapılan siyaset, para ile seçilmiş milletvekilleri demektir. Bir parti başkanının iki dudağı arasında olan para ile seçilmiş milletvekilleri de milletin vekilleri olamazlar. Bu durum milli iradenin meclisteki temsiliyetine vurulmuş bu büyük darbedir, ortadan kaldırılmalıdır.
Paranın siyasete egemen oluşunun bir nedeni de seçim barajıdır. Biz, barajın tamamen kaldırılması taraftarıyız. Çünkü milli iradenin önünde baraj konamaz.
Seçilecek olan milletvekillerinin tam bağımsız olmasını istiyoruz. Bugün güçlendirilmiş parlamento diyen muhalefetin, samimi iseler, her şeyden önce sıfır baraj demesi gerekir. Bunu söyleyemiyorsa baraj ha %10 olmuş ha % 3 zihniyet açısında değişen bir şey olmamış demektir. Bu yaklaşımda, % 10 değil de % 3 milli irade meclis dışına kalsın demektir.
Hazineden yardım alma
Seçimlerde %3 oy alabilen siyasi partilere hazine yardım etmektedir. Vatanını milletini seven, canını dişine takarak Türk siyasi hayatında mücadele eden bir siyasi parti % 2.9 oy alsa devlet yardımı almayacak, ama ülkeyi bölmek için PKK’nın siyasal kolu görevini yürüten HDP devletten hazine yardımı alarak destek alacak öyle mi? Okuyucunun taktirine bırakıyorum.
Siyasi partilerimiz bir maraton yarışına girerler. Bu yarışta eğer bazı siyasi partileri hazine yardımı ile torpilli başlatırsanız onların kazanması kaçınılmazdır. Siz yarışı adil başlatmış olmazsınız. Bir maratonu bir iki partiye koşturursanız, diğer siyasi partiler sadece göstermelik olur. Halkın dilinde de onlara tabela partisi dersiniz.
Hiçbir siyasi parti, seçime girme yeterliliği ile de engellenmemelidir. Gerekirse bölgesel yeni yeterlilikler getirilerek seçime girme şartları hafifletilmeli, milli iradenin temsiliyeti arttırılmalıdır. Aksi halde sözde demokraside kalınacağı aşikârdır.
Bu şekilde seçime girme yeterliliği kazandırılmış bütün siyasi partiler, hazineden ilk seçim sonrası aldığı oya göre yardım almalıdır. Hazine milletindir, milletin bir kesimi kime oy verdi ise o oy oranında da hazineden yapılacak yeni düzenlemeyle yardım almalıdır. Böylece Hazine yardımı alarak toplumun küçük kesimlerini de temsil edecek siyasi faaliyetlerini sürdürmesi, desteklenmesi demokrasinin gereğidir.
Selam ve dua ile…
@yunuseksi_53
