26 HAZ 2025
Piyasalar

PKK'nın TAM YENİLGİYE UĞRADIĞI BİR DÖNEMDE, ÖNEMSENMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ..!..

Punto: 18px12px

Terör devri kapandı demekle kapanmaz. Bu söylemi Erdoğan pazarlık olmadan Pkk beyan etti diye
söylüyor, umarım yanılmaz.! Ama "Cumhur İttifakı’nın gücü, dayanışması, ülkenin sorunlarını çözme
iradesi ve siyaset üretme kabiliyeti, Terörsüz Türkiye süreciyle bir kez daha tebellür etmiştir." diyerek
siyasette propaganda olarak kullanıyor olması da isabetli değildir. Sanki 23 yıldır kendi
sorumluluğunda değilmiş gibi bugün bir zafer edasıyla siyaseten pazarlaması güçlü bir eleştiri
alacaktır. Arada anlaşma olmadığına “yemin et” diyeceğim de mecliste ettiği yemini hatırlayıp
vazgeçiyorum. “40 yıl sonra terörü bitirme işini çözerse Erdoğan çözer” söylemine de takıldım.
Bununla ilgili de iki cümle kurmak istedim. Güvenlik güçlerimizin 40 yıllık kutsal mücadelesi kanlı terör
örgütünün hakaret dolu paçavra bildirisine kurban edilmemeli. Bu paçavra bildiriye istinaden terörün
bittiği söyleniyorsa, ben olsam “bitirdim” demeyi zül sayardım.
Terörsüzlük iyidir. Kimse karşı çıkmaz, çıkamazda. Bir terör örgütünün illegal toplanıp karar alması
takibe alınmalı, bunun üzerine hesap yapılmamalıdır. İktidar bu iş de bir pazarlığın olmadığını beyan
ediyor. Bizde buna inanmak istiyoruz. Ancak Tüik misali ve iktidarın düne kadar olan söylem ve
icraatlarına baktığım zaman maalesef inanamıyorum. Terör örgütünde Bahçeli aşkı var da, hatırlı gbir
isim de, bir parmak şaklatmasıyla bu süreci başlattığını düşünenlerden değilim. Bu örgüt anlaşma
olmadan feshettik, silah bıraktık diyorsa neden ardı ardına taleplerde bulunmaya başladı? İstek
söylemlerini incelerseniz sanki “bunları yerine getirmezseniz örgütü tekrar devreye alır dağa çıkarız”
gibi bir algı içindeler. Düz mantık yaklaşımıyla sürece bakıldığında sanki illegal katil bir örgütün doğru
söylediğini gösteriyor. 7 ay önce "YENİ BİR AÇILIM MI?" başlığı altında
(https://www.yeniufukgazetesi.net/makale/22461274/metin-cinar/yeni-bir-acilim-mi) muhtelif
anlaşma maddeleri üzerine bir alan çalışması yazımı yayınlamıştım. Bugün o şartlarla Pkk ve
sevicilerinin taleplerini karşılaştırdığımda gidiş, maalesef haklılığımı çıkardı.

DAVULU ÇALAN BİZ, OYNAYIP BAYRAM EDENLER ONLAR
Yine kongre sonuç illegal bildirisinde baştan sona örgütün zafere giden yolu nasıl aştığı, nasıl
mücadele ettiğini ve dünyanın imrendiği Türkiye Devlet kuruluşunun ne kadar hizipçe olduğunu
yazdılar. Bu yola çıkışlarının "Lozan’da" devlet kurma veya ortak devlet oluşturma beklentisindeki
Kürtlere, antlaşmaya imza atanların kazık attıklarını anlatarak tabanlarına inandırdılar.
Benim önemli olarak gördüğüm ve bizim sürece verdiğimiz sanal değer karşısında Kuzey Suriye'de
Rojova'yı ilan etmeye hazırlanmış, ABD tarafından da “General Abdi” olarak ciddiye alınmış bir başka
terör örgüt kolu yapılanmasının başındaki şahsın yazılı açıklamasıdır. Bu açıklamada açıkça "Pkk'nın
yenilgiye uğradığı bir dönemde Ortadoğu’da tarihi bir rol oynadı" açıklamasıdır. Bu açıklama Türk
Kamuoyunun gözünden kaçtığını düşünüyorum. Bu sürecin ne anlama geldiği ve hangi şartlarda nasıl
evrileceği açısından önemlidir.

Ekim 2024’de PKK’ya yakın bir yazarın verdiği röportajda “Türkiye’nin tüm Kürtlerle bir ittifak yapıp,
sadece PKK sorunu çözülmeyeceğini, hükümetin 15-16 aydan beri bu projeye hazırlandığı, anayasada
bazı önemli değişiklikler yapılacağını, örgütün silah bırakarak 5 yıllık bir sürede bu projenin hedefine
ulaşacağını, bu süreç zarfında Diaspora Kürtleri, Kuzeyi, Güneyi, Rojavası, Doğusundaki Kürtlerden
oluşan 300 kişilik bir gözlem heyeti kurulacağını söylemişti. Bu proje Bahçeli’nin “gel Dem Grubana,
örgütü feshettiğini açıkla” demesiyle başlamadığı anlaşılıyor. Meclis ve Türk Halkından saklanmış,
paylaşılmamış böyle bir önemli sürecin olası yol kazalarında “proje yapıcı ve uygulayıcıların”
yanlarında olacağı rizikosunu hesaplamaları gerekirdi. Demokratik Hukuk Devletlerinde şeffaflık ve
hesap verilebilirlik bu gibi konularda önemini daha da artırmaktadır. Ama bu işi bizlere algı
yöntemiyle sunma şekline “ben” tarafından geçer not verilmemiştir. Düşünüş ve sunuş biçiminizi hiç
beğenmedim.

DÜŞÜNÜŞ BİÇİMİNİZİ BEĞENMEDİM
(Affınıza sığınarak ve teşbihte hata aranmaz söylemiyle bunu bir fıkrayla izah etmeye çalışacağım.)
Matematik öğretmeni ilkokul çocuklarına sormuş : -Ağaçta 5 kuş var. Birini vurdum kaç kaldı.
Ahmet hemen :-Hiç kalmaz. Çünkü sesten hepsi uçar demiş.
Öğretmeni bunun üzerine : -“Olmaz öyle şey” diye cevap vermiş. Burası matematik dersi. 5 taneden
biri vurulursa 4 tane kalır. Ama düşünüş biçimini beğendim.

Şimdi bu  BARIŞI kurgulayanların, bir kuşu vurayım derken diğer dört kuşun uçmasını hesap edip edememiş yada uçsunlar diye fırsat yaratma düşünüş biçimlerini beğenmiyorum/uz…