Piyasalar

OKUMANIN İNSAN GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE ÜLKE YÖNETİMİNDEKİ YERİ

Punto:
OKUMANIN İNSAN GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE ÜLKE YÖNETİMİNDEKİ YERİ Günümüzde, yöneticilerin stratejik bir beyinle düşünme ve her gün okuyarak kendisini güncelleme gibi bir zorunluluğu vardır. Aksi halde yöneticiler bulundukları basamaktan bir adım yukarı çıkamayacakları gibi, bulundukları noktanın gerisine düşmekten de kurtulamazlar. Gelişmenin ve başarılı olmanın anahtarı bilgidir, bilgiye ulaşmanın ve bilgiyi içselleştirmenin yolu ise okumadan geçer. Günümüz dünyasında gücün yolu bilgiden geçmektedir. Bilgi ise kâinatın varlığında gizlidir. Kâinatı okumak ise ilimle mümkündür. Yine insanoğlunun kainatı okuyabilme yetisi İdrak, irade, muhkeme ve dikkat gibi cevherlerin (melekelerin) etkin kullanılması ile doğru orantılıdır. Bilgiye ulaşmanın, bilgiden en iyi şekilde yararlanmanın yolu da okuma alışkanlığının sürekliğinde gizlidir. Günümüzün baş döndürücü teknolojik gelişmeleri okumaya engel olmamalı; teknoloji amaç olmaktan çıkıp okuma konusunda araç haline getirilmelidir. Resim izleme esaretinden kitap okuma alışkanlığına geçmeliyiz. Başka bir değişimle insanoğlu kendi ürettiği teknolojinin esiri değil kullanıcısı olmak zorundadır. Aksi takdirde insanoğlu bilgiden ilim, ilimden ise hikmet kapılarını aralayıp medeniyet inşa etmek yerine, kendi yaptıklarının kendi sonunu hazırlamasına seyirci kalacaktır. İnsan bedeninde beyin dâhil bütün organlar ne kadar çok çalışırsa o kadar üretken ve sağlıklı olur. Kullanılmayan, atıl bırakılan organlar ise hata vermeye başlar, üretimden düşer. Bir süre sonra İnsanın ana santral merkezi konumundaki beyinde işlevini kaybeder ki; bu suretle hem zihinsel hem bedensel olarak sağlıksızlaşan insan dünya nimetlerine ulaşmak için kuralsızlığın tuzağına düşmekten kendini kurtaramaz. Oysa çok kitap okuyan kişilerin kavrama, problemleri çözme yetisiyle birlikte pratik zekâları da gelişir. Okumanın zihinsel gelişime etkileri tam da bu noktada kendini belli eder. Bu sebepledir ki ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde sorunların çözülememesinin temelinde okuma alışkanlığının düşük olması yatar. Kitap okumanın sağladığı diğer faydalar ise şunlardır: -Kitap okuma İnsanın düşüncelerini olgunlaştırır -İnsanın kendisinin karşısındaki yerine koyma (batılı deyiş ile empati; bizim deyişimizle karşıdakini hissetme) melekelerini getirir. -İnsanın bedensel fonksiyonlarını geliştirir. - İnsanın kelime ve bilgi dağarcığını geliştirir. Misal; bir insan günde 20-30kelime ile konuşurken bir diğeri 200-300; bir başkası 2 bin-3 bin kelime ile konuşur ve düşünür. Kelime haznesinin zenginliği şurada kendini gösterir. Misal Üç kişiden, birinin elinde 20-30 tuğla, diğerinde 200-300 tuğla,bir diğerinde de 2bin 3bin tuğla var.Siz 20-30 tuğla ile bir kediye kulübe, 200-300 tuğla ile bir koyuna barınak; 2bin- 3bin tuğa ile ise MİNİ bir saray yaparsınız. İşte bugün bizim dümen diye kıskanıp dünya ile aramıza giren handikabın temelinde de bu vardır. Gelişmişlik düzeyi düşük olan insanlar “20-30 tuğlayla da olsa ben niye saray yapamıyorum?” diye hırçınlaşıp “ötekileşme hastalığının girdabında hain üretme çöplüğü”ne düşmektedir. . Oysa okuyan insan nazik ve akıcı bir hal alır. İnsanın hayal gücünün güçlenmesi ile üretime katkı sunar. Okumak başarının ilk ve tek anahtarıdır. Okumak algıları ve hızlı düşünmeyi geliştirir. Okumak hayali, hayalde ekonomiyi dahi geliştirir. Bu gün üretim Ekonomisinin yanı sıra bilgiye dayalı “HAYAL EKONOMİSİ” dahi toplumların gelişiminde önemli yer tutar. Şöyle ki; bugün elimizden hiç düşürmediğimiz cep telefonlarımızda yoğun olarak kullandığımız whatsapp uygulamasının beş ortağı ve 55 çalışanı bulunmakta olup; ekonomik değeri 30milyar dolardır. Bu rakam bizim ülkemizde bulunan ilk beş büyük şirketin (…+THY+…+) değerine eşittir… Okumak insanlarla sağlıklı iletişim kurmamızı sağlar. Dolayısı ile hayatın kendisini huzurlu kılar. Farklı kaynak ve farklı kültürler tanımamıza, hem ülke içinde hem ülke dışında insanları daha iyi anlamamıza yardımcı olur ve bizi kültürel manada geliştirir. Zihni melekleri ve zekayı geliştirir, bunamayı önler yahut geciktirir. Stresi azaltır, bedeni sağlıklı kılar ve insan karakterini insana yaraşır hale getirir. O zaman yarınlarımızı bugünümüzden kıymetli kılmak için çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak zorundayız. Burada da iş yine ebeveyn olarak bizlere düşüyor, biz kitap okursak çocuklarımıza rol-model olabilir ve çocuklarımızın biyolojik makine olmasını önleyebiliriz. Saddam’lar Kaddafi’ler, Esad’lar, Kimjong-un'lar, ve bu dünyanın insanı “Bilge Lider” diye tarif ettiğimiz Aliya İzzetbegoviç’de.. - Sonuç olarak çocuklarımızın bilinçsel gelişimleri, kavrama yetenekleri, hoşgörüleri, psikolojik gelişimleri, hayal kurma-empati yapabilme gibi İNSANI İNSAN yapan özelliklerini geliştirmenin ve geleceğimizi bugünden daha müreffeh kılmanın yolları okumaktan geçer. Bu satırları yazan Aliya İzzetbegoviçi Bilge Lider kavramıyla özdeşleştirilmesinin temelinde de yine kitap okuma ayrıcalığı vardır. Milletimizden Milli Vicdan adına ricamız şudur: “Biz ilk Emri “Oku” olan bir dinin mensubuyuz." ya da “Kaşgarlı Mahmut’un, Yusuf Has Hacip’in torunlarıyız.” demek yetmemekte, okumayı temel bir vazife haline getirmemiz gerekmektedir. Bugün ülkede yaşanan sorunların temel sebebi okuyan bir toplum olmamamızdır.