Piyasalar

Nereye Gidiyoruz!

Punto:
Her ne kadar çağın gerektirdiği bilgi ve tecrübeyi yaşasakta, yıllardır dünyada ve ülkemizde insanlara, hayvanlara, doğaya, kısaca yaratılan her türlü yaratılmışa şiddet gösterilmiş, zarar verilmiştir. Hele ki günümüzün kanayan yarası kadına haksız sebepsiz yere zulüm eziyet ve cinayetler artarak devam etmektedir. BİRŞEYLER TERS GİDİYOR!.. Camilerin, kuran kurslarının çoğaldığı, din görevlilerin atamasının zirve yapıldığı yıllarda kadın cinayetleri azalması gerekirdi, Ama arttı!.. Alkol ve uyuşturucu tüketiminde dünya geneli 4.sıraya getirildik!.. Cemaatler ve tarikatlar.. Allah'ın rızası doğrultusunda; imanlı, inançlı, kültürlü nesiller yetiştirebilme gayreti dışına saparak; ihale, adam atama, adam kayırma ve ülke yönetimini ele geçirme yarışına tutuştular!.. Namazın, haccın yükseldiği yıllarda kul hakkı yemenin, vurgunun, soygunun düşmesi gerekirdi, Ama daha da yükseldi!.. Din kardeşi din kardeşinin başarısından rahatsız olup ekmeği ile oynayan evine ateş düşüren bir nesil yetiştirdi.. Kendisi hakkında hüsnü şehadet edilecek din adamlarının yerine güvenilmeyen milleti dinden uzaklaştıran din adamlarının sayısı epey arttı!.. Kur’an-ı Kerim'e, sünnete, ehli sünnet itikadına, şeriat-i garra’yi ahmediye’ye sımsıkı bağlı bir Müslüman yetiştirmek yerine, zina eden, çocuğunun karşısında annesini kesen , Uyuşturucu bağımlısı olan, Alkol bağımlısı yaparak ateist ve deist nesil yetiştiren, kızına tecavüz eden , kardeşini eş yapan sapkınlar arttı!.. Diyanet İşleri Başkanlığı, binlerce fahri alıp onları kadroya geçirmeye sarf ettiği performansını bu ümmetin çocukları için, bu ümmetin kadınları için, bu ümmetin erkekleri için sarf etseydi ve bunun toplumda etkisi ve karşılığı olsaydı bugün sonuç böyle olmayacaktı!.. Diyanet İşler Başkanlığı, içten içe birbirini indirme çabasını göstermiş olduğu gayreti bu milletin çocuklarına sarf etseydi bu ülkede sekiz milyon deist ve ateist çocuklar ve gençler olmayacaktı!.. BU ANLAMDA; Bizlere çok görev düşüyor... Psikolojisi bozuk, denge problemi yaşayan herkesi tedavi olması konusunda bilgilendirmeliyiz. Sosyal medya ve televizyonlarda şiddet içeren, bireysel silahlanmayı özendiren, Türk örf ve adetlerine zıt ve bunu bozmaya yönelik, aile kavramını parçalayabilecek film ve dizilere itibar etmemeliyiz. Devletimiz, betona ve asfalta ayırdığı hizmeti; genç neslin yetişmesine ayırsaydı belki de bu kadar hırsızlık, zina, cinayet, ateizm ve deizm artarak devam etmeyecekti. Bu nedenle, devletimiz bir an evvel genç nesile imanlı, inançlı, kültürlü yetişmesi ve aile bütünlüğüne yönelik yeni çalışma ve çalıştaylar hazırlamalı ve bir an evvel kalıcı, bütünleyici ve birleştirici tedbirler almalıdır. Biliriz ki; "Kadın ümmetin yarısıdır" ama daha caydırıcı olması açısından bu tür vahşiliklere dur demek ve Kur'anı Kerim'in Bakara Suresi'nde geçen ifadesi ile "Kısasta hayat vardır" anlayışı gereği için de özellikle İDAM konusunun tekrar gündeme gelmesinin gerektiğini düşünüyorum... SAYGILARIMLA Recai ÇELİK ANADOLU OCAKLARI GENEL BAŞKANI