Piyasalar

Müslümanların Hali, Ameli Dua Zihin ve Gönül İnkılabı

Punto:

Allah’ın yardımı onun emirlerini ifade buyurduğu şanı yüce  Kur’an’ı Kerim’i okuyan, anlayan ve yaşayanların üzerinedir.

Allah’ın sünnetullahında asla bir değişme olmaz.
Gereğini yapana karşılığını verir.

Duamızı bir fiili dua, ameli dua haline getirmek mecburiyetindeyiz.
Aklımızı kullanabilmeli, ilim üretebilmeliyiz.
Sosyal, manevi ve tabii bilimleri ibadet aşkıyla yapabilmeliyiz. 

Müslümanlar olarak ürettiğimiz Kur’an kursu kadar;
Aklı kullanmamızı sağlayan hikmet okulları açabilmeliyiz.
Fizik, kimya, biyoloji, matematik, geometri, astronomi ve benzeri tabii bilimlerde icat yapabilecek düzeyde insan yetiştirebilmeli; bu bilim dallarında çocuklarımızın, gençlerimizin gelişmesi için ibadet şuuruyla müesseseler kurabilmeliyiz.

Felsefe ve Hikmet vakıfları,dernekleri,
fizik Vakıfları ve dernekleri,
 kimya vakıfları ve dernekleri, 
biyoloji vakıfları ve dernekleri, astronomi vakıfları ve dernekleri, matematik vakıfları ve dernekleri,
geometri vakıfları ve dernekleri,
eczacılık, tıp,
 tarih vakıfları ve dernekleri,
 sosyoloji vakıfları ve dernekleri kurabilmeliyiz ve bunları Kur’an kursu yapar gibi, mescit yapar gibi aynı ibadet aşkı ile yapabilmeliyiz.

Allah’ın benim ayetlerim  dediği gökyüzü, yeryüzü ve bunlar arasındakilerin kanunlarına, inceliklerine vakıf olabilmeli; bunu bir ibadet şuuruyla yapabilmeliyiz.

İbni Sina ta 10., 11. yüzyılda mikrobu buluyor, aşıyı buluyor; eserleri asırlarca batı üniversitelerinde okutuluyor.
Ama biz hala üfürükçülükle, cincilikle,orta çağ skolastik hristiyan kiliselerinden kalman tütsülerle, kabir ziyaretleriyle insanları tedavi etmeye uğraşıyoruz...

Biz hala Kur’an’ı ezbere okuyor, anlamadan süratli okuyor; anlamını hiç anlamadan defalarca hatmetmemizle övünüyoruz.

Halbuki yüce Allah Kur’an’ında bizzat dünyanın en büyük dehası Hazreti Muhammet Mustafa sallallahu aleyhi veselleme hitaben gecenin bir yarısında kalk ve Kur’an’ı yavaş yavaş anlayarak; tertil ile oku! diye emrediyor.

Biz kendimiz yavaş yavaş akl ederek, tetebbür ederek, tefekkür ederek, idrak ederek ve ondan sonra yaşayarak; günlük hayatımıza tatbik ederek  okumamız gereken; tertil ile yani gecenin sabaha yakın bir zamanında, seher vaktinde kalkıp yavaş yavaş ve anlayarak okumamız gereken Kur’an yerine; cüzleri dağıtarak yarım saat içerisinde hatmediyor kendi hayatımızda uygulamamız gereken Kur’an’ı ölülere dağıtmak suretiyle büyük bir ibadet yaptığımızı zannediyoruz.

Müslümanların, yüce Kur’an’ın ve onu canlı yaşayan Hazreti Resulullah’ın sünnetine uygun bir büyük gönül ve zihin inkılâbı gerçekleştirmeden, bir büyük uyanış, bir büyük yeniden doğuş, bir İslam Rönesansı gerçekleştirmeden Allah’ın halimizi değiştirmesini beklemek mümkün değildir.

“Ey Allah’ım!
 Taif’te taşlanan kutsal sevgi, doruk insan; insanlığın ızdırap yükünün muhteşem paratoneri;
 o gün sana yönelen nurdan elleri, nurdan günü hatırına; ülkemizin ızdırabından, Türk dünyasının, İslam dünyasının ızdırabından, insanlığın ızdırabından  şerha şerha yarılmış gönülleri rahmetinle nurlandır.
Arkamız, dayanağımız Sen’sin..”

Amin...

Selam ve muhabbetler...