Piyasalar

İstanbul Üzerinde Üçlü Hesap

Punto:
Devletteki yeni yapılanmaların referandum sayıldığı 31 Mart Seçimleri sonrası İstanbul’da çeşitli itirazlar ve siyasi irdelemeler sonucu İstanbul seçimleri iptal edildi. Bu “SEÇİM İPTAL” sonrası İstanbul’da seçim kriziyle birlikte KARABULUTLARIN dolaşmaya başladığını net bir şekilde görmeye başladık. İstanbul seçimleri üzerinden yaşananları, toplumsal açıdan iyi idraki için ÜÇ aşamalı şekilde anlatmak istiyorum: VATANDAŞIN HESABI: Seçim yapıldığında bir kısım “muhalif siyasetçi” ve ona inanan seçmen tabakası kendilerine göre Ekrem İmamoğlu’nun hakkının gasp edildiğini, diğer yanda ise iktidar ve ona inanan halka göre ise oyların çalındığını söylediler. Dolayısı ile iptal edilen seçim üzerinden kendi günlük menfaat yada problemleri üzerinden bir tercih yapacak bu tercih sonrasında hak yerini bulacak. ULUSAL HESAPLAR: Tabi bu hesap çok bileşkenli devlet ve siyasal aktörlerin tamamı ile topluma yön veren diğer oluşumların ile ülkenin geleceğini ilgilendiren önemli bir durum. Devletin Siyasal Hakimiyet alanını orta düzey ve üzeri düşünebilenler açısından kimilerine göre ise Başkanlık kileri ve yasal düzenlemelere bakıldığında İSE “TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI, SİSTEMİNE” geçişte, merkez sağ ve sol iki partinin egemen olduğu yapılanmada, İstanbul seçimleri üzerinden Tayyip ERDOĞAN üzerinden yaratılacak bir Demokrasi Kahramanı eliyle CHP’yi Merkez Sosyal Demokrat bir çizgiye taşımak. Bunu yaparken de hem Merkez Sağ İktidarı hem de Merkezi Sol İktidarı milli refleksli siyasal aktör ve partiler ile de kontrol etme. Türkiye bunu başaracak ise: Bilgi temelli bir üretim ekonomisi, İlmi temelli fıtrata dayalı bir eğitim, öğretim, Hukukun üstünlüğünü esas alan bir etkin denetim ve Adalet Sistemiyle “Demokrasi Medeniyeti” inşa edecek isek, Bütün bu siyasal yanlışlara dur demeyi başarabilecek ise bunca garabeti sinemize çekmeyen bunları yapmaya muktedir olmayı başaracak isek: Bu ülkeyi yönetenlerin iktidar yada muhalefet hassaten devletimizi alkışlamaya ve Milli Vicdan İlmi Düşünce olarak her türlü desteği vermeye hazırız. DIŞ VE İÇ KÜRESEL HESAPLAR Dünya egemen siyasetinin iç çıkar çerçevesi İstanbul Seçimleri Türkiye üzerinden oynadığı oyunları analiz etmek ve halkı uyandırmak da yine biz Milli Vicdan İlmi Düşünce Oluşumu olarak VİCDANİ sorumluluğumuzdur. 1-Genel Seçim sonrasında demokrasinin terazisi adalet yerine “Atı Alan Üsküdar’ı Geçti” derseniz, mahalli seçimlerde “Üsküdar’ı geçen ata birileri de başka birisini bindiriverir” (Bunun üzerine sizleri düşünmeye devam ediyorum) 2-Son 25 yılın oy dağılımı oranları dağ mahallesi ve üniversite çevresinin yaklaşık aynı oy dağılım oranları sergilenirken her nasılsa İl İstanbul’da sandıkta çıkan oyların, Belediye Encümeni: AKP Alt Belediye : AKP Büyükşehir’de ise CHP Bu toplumun bu konuda yüksek oranda böylesi ayrım yapılması mevcut siyasal, sosyolojik karakteri ile bağdaştırılacak bir durum değildir. 3-YSK’nın başında bulunan zat-ı muhterem 15 Temmuz darbe süreci akabinde hakkında ihraç dosyası hazırlanmış, imzalanmış ancak gece yarısı Cumhurbaşkanın HSYK Başkanı’nı arayıp bu adamı ihraç etmeyin demesiyle birlikte görevine devam ediyor olması, 4-Seçimin sadece Belediye Meclisini dahil etmeyen Büyükşehir Adayını seçmesi olarak yapılması akıllarda tehlikeli senaryolar oluşmasını tetikliyor. Şöyleki : Görünen o ki Ekrem İmamoğlu seçimi kazanacak peki Encümen sayısı ve Alt Belediye’lerin ktidar partisinde olması, zaten kurumsal düzenleri çökmüş belediyeyi daha da kötü hale getirecektir. İşte burada iç ve dış bağlantılı tehlikeli senaryolar hepten devreye girecektir.. İstanbul’da seçim krizi üzerinden, seçim sonrası yönetilemez hale gelmesi İstanbul’un çaresinin özerk yönetimi gündeme oturtacaktır. Sırtında 5 milyon yabancıyı taşıyan yorgun İstanbul’da yabancılara oy kullanma hakkı verilerek yapılacak bir referandum ile (Eyalet kamuflajıyla, İstanbul ve çevresi tıpkı Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi modeliyle koparılarak AB’ye üyeliği alınacaktır. Böylesi bir gerilimde siz bugün SİSİ-MURSİ siyasal söylemleriyle, Doğu Karadeniz ile Güney Doğu’yu aynı anda elde tutamasınız.. 1990-2000 li yıllarda ABD merkezli Türkiye üzerinde çalışılan stratejik düşünce enstitüleri dile getirilen ve haritaları çizilen “TÜRKLERİN ANKARA ÇEVRESİNE HAPSOLDUĞU” bir acı gerçeğe MAHKUM oluşunuz. Bizlerin dua ve desteği “ULUSAL HESAPLARIN” hayat bulması, aklı selim devlet ve siyasal yapıların bu konuda duyarlı olmasıdır. Biz Milli Vicdan İlmi Düşünce Oluşumu olarak her daim sorumluları uyarıp ve destek olacağız.