Piyasalar

İngiliz Merkez Bankasının 50 Milyar Sterlin Tutarındaki Kayıp Banknotu Türkiye’de mi?

Punto:
Türkiye’deki İngiltere’nin Avrasya Valisi Christopher William James Gaunt! Önce bir soru: İngiliz Merkez Bankasının 50 Milyar Sterlin Tutarındaki Kayıp Banknotu Türkiye’de mi? Bana kalırsa 50 Milyar sterlinin esamesi okunmaz, daha fazlası Türkiye’de. Neden böyle bir zehaba kapıldığıma gelince? Geçenlerde 2,5 metre kalınlığındaki duvarları ve kasaları güçlü güvenlik önlemleri ile korunan İngiltere Merkez Bankası hakkında acayip bir haber okudum. İngiliz parlamentosunun yetkili karma komisyonlarından biri olan Avam Kamarası Kamu Maliyesi Komisyonu, Bank of England'ı, 50 milyar sterlin değerindeki banknotların izini kaybetmekle suçladı. Ayrıca Komisyon, Merkez Bankası'nın tedavüldeki banknotları yeteri kadar denetlemediği için bu paranın adeta 'buhar olup uçtuğu' sonucuna vardı. Sonrasında İngiltere Sayıştayı devreye girdi. İngiltere Sayıştayı kayıp olduğu iddia edilen 50 milyar sterlinin, iç piyasaya basılarak ya da dijital transfer yoluyla dolaşıma açılarak piyasalara sürülen trilyonlarca sterlinin çok küçük bir kısmını oluşturduğunu söz konusu paranın yurtiçinde ya da yurtdışında olabileceğini raporladı. Banka, kontrol edilmesi kolay ve sahteciliğe karşı dirençli gelişmiş güvenlik özellikleri içeren dayanıklı, yüksek kaliteli banknotlar tasarlar ve çıkarır. Bu nedenle Bank of England yetkilileri paraların nerede gittiğini biliyor olmalı ki banknotların 'kayıp sayılamayacağını' açıkladı. Merkez Bankası, söz konusu suçlamalara karşı kendini pandemiden dolayı İngilizlerin bu dönem tasarruf etmek ve birikim oluşturmak maksatlı tercihlerinin bankalardan ziyade 'yastık altı' olduğunu belirterek insanların evinde her zamankinden daha fazla miktarda para tuttuğunu ve dolaşımdaki banknot miktarının bu nedenle artmış olabileceğini söylüyor. Yani para bankaların kasasında değil vatandaşın cebinde. Merkez Bankasına göre bankanın öncelikli sorumluluğu kamuoyunun banknot ihtiyacını karşılamak. İktisadi hareketlilik ve gelişmeler konusunda bilgisine güvendiğim Finans uzmanı Onur Subaşı’da benzer düşünüyor. Merkez Bankaları tarafından basılıp piyasaya sürülen banknotlar aslında izi sürülemeyecek şekilde tasarlanmış olduğundan tam olarak nereye ve kime gittiklerini bilebilmek zor. Merkez Bankaları bunların nerede ve kimin tarafından, hangi amaçla tutulduğunu bilemez ayrıca merak da etmez. Örneklersek TCMB piyasaya para sürer siz gider bu parayı bankadan çekersiniz ve evde yastık altında tutarsınız. Bu basılan paralar seri numarasından takip edilemiyor. Bu paralar piyasadan çekilmiş kayıp para oluyor. Muhtemelen 50 milyar sterlinin büyük çoğunluğu insanoğlu tarafından küçük tutarlarla fiziki olarak saklanıyor. Anlaşılan Birleşik Krallık vatandaşlarının tasarruf mevduatı sadece ulusal sınırları içerisinde kalmamış. Türkiye’de yaşayan İngiliz nüfusun varlığı göz önünde bulundurulursa bu kayıp kategorisindeki sterlinler biraz da Türkiye gelmiş. 2014'te Türkiye’de faaliyet gösteren İngiliz firma sayısı 2 bin 750 Mayıs 2015’te, Azerbaycan İngiliz Hukuk Derneği'nin direktörü ve Türk İngiliz Hukuk Derneği'nin Başkanı, Türk - İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) Başkanı Emma Edhem, Türkiye - İngiltere arasındaki karşılıklı ticaret ilişkilerini, yatırım rakamlarını ve öne çıkan yatırım fırsatları ile ilgili şu değerlendirmede bulunmuştu: “2014 yılı sonu itibarı ile Türkiye’de faaliyet gösteren İngiliz firmalarının sayısı yaklaşık 2 bin 750 civarında. Bu firmaların yarısına yakını gayrimenkul, ticaret, inşaat, otel ve restoran alanlarında, 200’ün üzerinde firma ise imalat sektöründe faaliyet gösteriyor. İngiltere firma sayısı açısından Türkiye’de en fazla firmaya sahip ikinci ülke konumunda. İngiliz yatırımcıların Türkiye pazarına olumlu bakışları devam ediyor. İngiliz şirketlerinin Türkiye’deki doğrudan yatırımlarının değeri 21 milyar dolar değerinde. İngiltere, bu yatırım stoku ile Türkiye’de en fazla yatırım yapan ikinci ülke konumunda. İngiltere’nin Türkiye’ye getirdiği doğrudan yabancı yatırım sermayesine baktığımızda, son 12 yılda yaklaşık 8 milyar dolar tutarında kümülatif bir girişin olduğunu görüyoruz. Vodafone’nun Hollanda üzerinden gelen sermayesi göz önüne alındığında ise bu rakam 12,5 milyar dolara çıkıyor.” 2017'de Türkiye’deki İngiliz firma sayısı 3000 olmuştu. İngiliz şirketleri neden bu kadar fazla? Sömürgeciliğin keşif kolu İngiliz Şirketleri Kıtalar arası İngiliz yayılmacılığının en kullanışlı aparatının askerleşmiş tüccarlardı. 17. ve 18. yüzyıllarda Hollanda ve Fransa ile sürdürdüğü birkaç savaşın sonucunda İngiltere (İskoçya ile 1706'da yapılan Birlik Antlaşması'nın 1707'de yasalaşmasından sonra Britanya), önce Kuzey Amerika'da, East India Company'nin faaliyetleri sonrasında ise Hint altkıtasında baskın güç oldu. Bununla birlikte, 1783'te bağımsızlık savaşından sonra, imparatorluğun en yüksek ve en eski sömürgeleri arasında olan Kuzey Amerika'daki On Üç Koloni kaybedildi. Bu gelişme sonrasında Britanya'nın dikkati Afrika, Asya ve Büyük Okyanus'a yoğunlaştı. Kendi sömürgeleri dışında, Asya ve Latin Amerika'daki çeşitli bölgeleri de ticari bakımdan gayriresmî olarak kontrol ediyordu. 19. yüzyılda nüfusun görece hızlı bir şekilde artması sonucunda yeni hammadde ve pazar arayışlarına girişilerek dünyanın farklı noktalarına keşifler düzenlendi ve özerk yönetilen dominyonlar kuruldu. Mesela İngilizlerin Muscovy Company üzerinden Ruslarla temasa geçtiği anlaşılıyor. Kraliçenin onayıyla kurulan şirket sadece ticaret yapmakla değil ticareti geliştirecek pastadaki dilimini artıracak yeni yolların keşfi için de gemilerini seferber etmekle yükümlüydü. “Moskova Şirketi” (1555) İngiltere ile Rusya ilişkilerini geliştirmek ve İngiltere ile Rusya arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliğine finansman ve sermaye sağlamak için kurulmuştu. Muscovy Company, 1698’e kadar İngiltere ve Muscovy arasındaki ticarette bir tekele sahipti ve 1917 Rus Devrimi’ne kadar bir ticaret şirketi olarak hayatta kaldı. 1917’den beri şirket şimdi Rusya’da çalışan bir hayır kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor. Providence Island Company, İngiltere'de merkezli, ticaret alanında faaliyet gösteren anonim şirketti. 1629 yılında bir grup Püriten tarafından kuruld ve 1631'de Providencia Adası ilerleyen yıllarda ise Miskito Sahili'ni İngiltere adına kolonileştirdi. 1631'de Tortuga'ya yerleşilse de 1635'teki İspanyol baskını sonrasında ada terk edildi. East India Company, ticaret şirketi, 1684 ile 1791 yılları arasında 107 yıl boyunca Avrupa’yla Çin arasında çay ticaretini tekeline almıştı. East India Company’nin tekelinde olan bir başka ürün afyondu. O dönemde bu şirket Hindistan’ın Bengal bölgesinde afyon ekimi ve ticaretini yapmaktadır. Aynı dönemde ekonomik olarak iyi, sosyal olarak da stabil olan Çin’de afyon ekimi, ticareti veya tüketimi yasaktır. Şirket ilk olarak 1776 yılında 60 ton, daha sonra her yıl artırarak 1790 yılında 300 ton afyonu, kaçak yollardan sokarak Çin’de bir afyon pazarı oluşturur. Çin ve İngiltere arasında gerilen ticari ilişkiler, 1839 yılında Birinci Afyon Savaşı’nın patlak vermesiyle sonuçlanıyor. Savaştan yenilgiyle çıkan Çin, 1842’den itibaren kendi ticari çıkarları aleyhine hükümler içeren bir dizi anlaşmaya imza atmaya ve kendi pazarlarını tek taraflı olarak ve hiçbir kısıtlama olmaksızın İngiliz şirketlerine açmaya zorlanıyor. East India Company, 18. yüzyılın başlarından 19. yüzyılın ortalarına kadar Britanya emperyalizminin bir aracı olarak kullanıldı. 19. yüzyılda Çin'deki faaliyetleri Britanya etkisinin Çin'e yayılmasında etkili oldu. Şirketin hisseleri zengin tüccarlara ve asilzadelere aitti. Hükümetin hiç hissesi yoktur ve şirket üzerinde sadece dolaylı kontrole sahipti. Şirketin kendine ait büyük ordusu ile Hindistan'ın önemli bölümünü kontrol etmekteydi. Şirketin ana ticaret maddeleri afyon (uyuşturucu), pamuk, ipek, çivit boyası, tuz, güherçile ve çaydı. Şirket Hindistan'ın büyük kısmını yönetimi altına aldı, bu bölgelerde askeri güç kullandı. Yani İngiliz Sömürgeciliğin ileri karakolu, İngiliz şirketleridir. Günümüzde aynı yöntemle pupa yelken yola devam ediyorlar. Anglo Türkistan ve Anglo China İmparatorluğunun mimarı Christopher William James Gaunt Zoruma gitsede İngiliz aklı önünde şapka çıkarıyorum. Küresel ahtapotun yol haritası kolay anlaşılamaz. Bu uzun bacaklı sarı çiyanların küresel sömürge imparatorluğunun sürdürülebilir çıkarları için kaç planları var acaba? Ben şimdilik ikisinden söz edeyim, diğerlerini kıdemli büyüklerimiz anlatsın. İlki Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından 2013 yılında ilan edilen “Bir Kuşak Bir Yol” (One Belt One Road-OBOR) projesi. Bu, eşi benzeri olmayan bir pazarda 3 milyar nüfusu ilgilendiren bir yatırım projesi, önümüzdeki 50 seneyi şekillendirecek. 1 trilyon dolarlık yatırımı ve 3 milyardan fazla nüfusu bünyesinde taşıyor. 65 ülkenin dahil olduğu proje, Asya’nın en doğusu ile Atlas Okyanusu’nun Avrupa kıyılarını birbirine bağlayacak. Proje, başta Asya-Avrupa hattındaki önemli ekonomiler arasında bir ulaştırma altyapısı, ticaret ve yatırım bağlantısı kurmayı amaçlıyor. Sonraki zamanlarda küresel bir kapsama ulaşan projenin kara ve denizden iki önemli uluslararası ticaret güzergahı bulunuyor; kuşak kısmını oluşturan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve yol kısmını oluşturan Deniz İpek Yolu. Diğer proje, Anglo Türkistan İmparatorluğunun taşlarını döşemek amaçlı kurgulanan Doğu Avrupa ve Orta Asya Ağı -EECAN. Proje sorumlusu kuruluş, İstanbul'daki İngiltere Uluslararası Ticaret Ajansı (DIT). Bu projenin bir de sağlık ayağı var. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yürütülmekte olan “Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Ağı”nın dahil olduğu Orta Asya ve Doğu Avrupa Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Ağı/ Central Asian and Eastern European Surveillance of Antimicrobial Resistance-CAESAR. Her ne ise. Şubat 2020’de Türkiye'de İngiliz Ticaret Odası Başkanı Christopher William James Gaunt bu Anglo Türkistan İmparatorluğu hakkında önemli bilgi vermiş, "Türkiye ve İstanbul, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ağı içerisinde yer alan 14 ülkenin merkezi olacak. Türk şirketleri ile İngiliz şirketlerin bu 14 ülkeye erişmesini sağlamak için çalışacağız." demişti. Eeee bu kadar devasa proje için gereksinim duyulan finans miktarının tedarikçisi de muhtemelen İngiliz Merkez Bankası-Bank of England. Demek istediğim kayıp 50 milyar sterlin devede kulak. Çünkü bu proje öyle böyle değil deveyi hamudu ile yutar. Christopher William James Gaunt, iki ülke arasındaki ilişkilerin giderek güçlü hale geldiğini gördüğünü belirterek, Ankara'daki diplomatik ekipleri, İstanbul'daki İngiltere Uluslararası Ticaret Ajansı (DIT) ekipleri, Türkiye'nin Ticaret Bakanlığı ve ilgili bakanlarla Brexit'in ardından "kusursuz bir geçişin" sağlanması için çalıştıklarını söylüyor. Buraya uyar uymaz ayrı bir konu ama bana kalırsa tam bir "Şecaat arzederken merd-i kıptî sirkatin söyler” durumu. Türkiye ve İngiltere arasındaki yakın ilişkinin önemine işaret eden Gaunt, Türkiye ile mevcut anlaşmanın devam etmesini, hatta mümkünse daha da iyileştirilmesininden yana. Gaunt, Türkiye ve İstanbul'un, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ağı (EECAN) içerisinde yer alan 14 ülkenin (Türkiye, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Moğolistan, Rusya, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Ukrayna) merkezi olacağı müjdesini veriyor. Yerseniz. Diyorki "Türk şirketleri ile İngiliz şirketlerin bu 14 ülkeye erişmesini sağlamak için çalışacağız. Türk şirketlerinin zaten Orta Asya, Kuzey Afrika ve Rusya'da güçlü iş ilişkileri mevcut. Biz bunu ticaretimizi artırmak ve daha çok yatırım çekmek için çok özel bir fırsat olarak görüyoruz." Türkiye'ye ilişkin son derece iyimser bir resim gördüklerini ifade eden Gaunt, "Türkiye, en yakınımızdaki en hızlı büyüyen gelişmekte olan piyasa, İngiliz yatırımcılar ve ihracatçılar için ilk destinasyon... Türkiye, uzun süreli bir bağlılık gerektiriyor. 'Girdim, biraz dolar kazandım, çıkayım' şeklinde değil, Türkiye'ye bağlı olmanız lazım. Türkiye, her zaman bulunduğu jeostratejik konum gereği tahmin edilemeyecek bölgesel meselelere her zaman müdahil olacaktır. Fakat Türkiye'nin ekonomik ve iş dünyasında küresel bir etkisi söz konusu." diyor. Christopher William James Gaunt kimdir? Adam, İngiltere Kralı III. Henry'nin oğlu Gauntlu John tarafından kurulmuş, Plantagenet Hanedanı'nın alt kolu, Lancaster Hanedanına mensup. Bizdeki tabirle saraylı. Aile çok geniş bir coğrafyada yaşıyor. ABD, İngiltere, Türkiye, Yeni Zelanda ve Güney Afrika’da. Gaunts, Salazar Slytherin'in soyundan gelen kadim, doğuştan safkan bir Büyücü ailesidir. Aile, 1930'ların kötü şöhretli Saf Kan Rehberi'nde , saf kan statüsüne sadık kalan "Kutsal Yirmi Sekiz" aileden biri olarak listelenmiştir . Christopher William James Gaunt büyük babası William Gaunt, 1713 doğumlu. Onun oğlu Henry Gaunt, 1751 - Şubat 1831 tarihleri arasında yaşamış. James Gaunt , Huntingdonshire bağlı Diddington idari biriminde doğdu. 1786’da Great Ouse nehri vadisinin doğusunda bulunan Great Paxton köyünde, Ocak 1848’de öldü. Babasının babası William Gaunt Haziran 1843 doğumlu - 3 Mayıs 1933’te öldü. Chris Gaunt, OBE İngiltere’deki Leeds Üniversitesi Modern Tarih diplomasıyla mezun oldu. Kariyerine 1973’te Whitbread Brewery Group’un Şarap ve İçki bölümünde başladı. 1992’de Coopers ve Lybrand’de danışman olarak Hırvatistan’da uluslararsı kariyerini sürdürdü.1994’de Hırvatistan'da Coca-Cola’ya katıldı. Takiben Doğu Avrupa ve Orta Asya başlangıç operasyonlarında Kıdemli Genel Müdür olarak görev aldı. 2001’de Güney Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu Efes Yatırım’ın, Coca-Cola Şişeleme operasyonlarından sorumlu başkanı olarak atandı. Efes Yatırım ve Coca-Cola İçecek (CCİ)Türkiye’nin birleşmesinden sonra yeni oluşumun Operasyon Müdürü olarak atandı. Sonrasında ise Avrasya Danışmanlık adı altında İstanbul’da kendi danışmanlık şirketini kurdu.Halen Türkiye’deki İngiliz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı Dublin’deki Brandtone Holdings’in şubesi olan Brandtone Turkiye’ninyöneticiliği görevlerini yürütüyor. Chris Türkiye'den. Christopher Gaunt, bir dizi önemli iş sektöründe paha biçilmez uluslararası deneyime sahip, son derece başarılı ve saygın bir iş adamıdır. İngiltere'de Modern Tarih bölümünden mezun olduktan sonra kariyerine 1973 yılında Whitbread Brewery Group'un Wine and Spirit Bölümü'nde başladı ve HP Bulmer ve Allied Domecq ile üst düzey yönetim pozisyonlarına yükselen önde gelen İngiliz İçecek şirketlerinde çalışmaya devam etti. . 1992'de Christopher, Uluslararası kariyerine başladı ve yeni özelleştirilen bir FMCG şirketleri grubu için büyük bir yeniden yapılandırma projesi üzerinde çalışmak üzere Coopers ve Lybrand ile danışman olarak Hırvatistan'a taşındı. 1994 yılında Coca-Cola'ya ilk olarak Hırvatistan'da katıldı, ardından Doğu Avrupa'da Üst Yönetim / GM pozisyonları ve Orta Asya'daki start-up operasyonları izledi. 1999-2000 yılları arasında Bay Gaunt, Efes İçecek Grubu'na katılmadan önce Panonska Pivovara Hırvatistan'ın (Carlsberg International) CEO'su olarak görev yaptı. İstanbul merkezli Anadolu Holding'in bir iştiraki olup, Bulgaristan operasyonları Genel Müdürü olarak görev yapmaktadır. Daha sonra 2001 yılında Güney Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu'daki Coca-Cola Şişeleme operasyonlarından sorumlu Efes Invest'in (Anadolu / Coca-Cola ortak girişimi) Başkanlığına atandı. 2005 yılında Efes Invest ve Coca-Cola İçecek (CCİ) Türkiye'nin birleşmesi ve müteakip halka arzın ardından, newco'nun Operasyon Direktörü olarak atandı. 2007 yılında, 2010 yılında CCİ'den emekli olduğu CCİ Uluslararası Operasyonlar (10 ülke) Başkanlığına atanan Gaunt, daha sonra İstanbul merkezli kendi danışmanlık şirketi “Euroasia Consultancy” 'yi kurdu. Milliyeti İngiliz İkamet ettiği ülke Türkiye. Meslek Şirket yöneticisi. İngilteredeki adresi Sundial House, 98 High Street, Horsell, Woking, Surrey, England, GU21 4SU. Bir sürü şirketi var. Şirket ortakları ve yönetecileri şu isimlerden oluşuyor. Gilbert Acero, Matthew L Alexander, Josefa Almanza, Natalie Alvarez, Alan R Anderson, Fransisco Andrade. Türkiye İngiliz Ticaret Odası (BCCT) Başkanı Christopher William James Gaunt, HM the Queen's 2020 Yeni Yıl Onur listesinde OBE ile ödüllendirildi. Bu ödül ona İngiliz İmparatorluğunun emperyal küresel düzenine katkıları ile uluslararası ticaret, yatırım ve ihracata verdiği hizmetlerin takdiri olarak verildi. OBE, 1917'de Kral V.George tarafından kamusal alanda katkıları ödüllendiren veya iş dünyasında veya medyada büyük yerel katkıları olan bir İngiliz şövalyelik düzeni olan "Britanya İmparatorluğunun En Mükemmel Düzeni" nin ikinci derecesidir. Aklımın almadığı ne biliyormusunuz? Madem İngiltere, Almanya'dan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci ticaret ortağı. Brexit sonrası, Türkiye için temel hedeflerden biri İngiltere ile serbest ticaret anlaşması sağlamak. O halde neden Türk lirası değer kaybediyor, neden Türk ekonomisi kriz yaşıyor? Argo olacak ama bizi kim kekliyor?