Piyasalar

İlahi Hükûmet!

Punto:
İki âlemde tek hükûmet var: İlahî Hükûmet! يَوْمَ هُمْ بَارِزُونَۚ لَا يَخْفٰى عَلَى اللّٰهِ مِنْهُمْ شَيْءٌۜ لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَۜ لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ “O gün onlar meydana çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz. Bugün hükümranlık kimindir? Kahhar olan tek Allah’ındır.” (Mü’min 16) Ayette zikredilen ‘o gün’ Kıyamet günüdür. ‘Bârizûn’ ifadesiyse ortaya çıkarmak, aşikâr kılmak; yani ölüleri diriltmek demektir. Öyle bir diriltmedir ki bu, insanların salt fiziki ve ruhsal varlıkları ortaya çıkarılmış değildir, dünyadayken kendilerinden zahir olan duygu, düşünce, tutum ve davranışlar da meydana çıkarılmıştır. Bu, Rabbimizin, Kuran’da sıkça tekrar ettiği en zor gün olan ‘hesap günüdür.’ Her insanın, Mahkeme-i Kübra olan ilahî mahkemeye çıkarılacağı, amelleri karşılığında, cenneti yahut cehennemi kazanacağı gündür. İşte bugünün heybetli seslenişi Rabbimize aittir: “Bugün mülk (hükümet) kimindir?” Kim ne cevap verebilir? Herkes mahcup, herkes kul ve herkes perişan. İşte Rabbimiz kendisini yine kendisi cevaplandırarak buyuracak ki: “Kahhar olan tek Allah’ındır.” Ayette zikredilen “kahhar” sıfatı Rabbimizin her şeye üstün gelen iradesini ifade etmektedir. O’nun iradesi karşısında varlık, tüm var olma, devam etme, ayakta kalma gayretine karşın bir hiç mesabesindedir. Kahhar olan Rabbimiz dünyayı ve uzayı ortadan kaldırmış ve yeni bir hayatı başlatmıştır. Fani mülk (Âlem) yaratan ve ortadan kaldıran, hiçbir işinde ortağı, eşi, benzeri bulunmayan “tek olan” Rabbimizin kahhariyetinden varlık kokusu almış hiçbir varlık hayatını muhafaza edememiştir. Bütün gücün, -gücün tezahür ettiği varoluştaki heybetin-, sahibi “Kahhar olan Rab Teâlâ’dan başkası değildir.” Dünyada, “Ey Rabbim! Hükümdarlık bize değil Sana aittir!” diyenler ve bu sözün gereğince amel edenler, Mümin kimselerdir ki, kahhariyet tecellisiyle dirilip rahmaniyet tecellisiyle hesaptan selametle geçip cennete ulaşırlar, inşallah. Dünyadaki tekebbür sahiplerinin ise ahirette vay hallerine… Sonuç: Allah Teâlâ öyle bir kahhardır ki, hayatı ölümle, varlığı yoklukla, zenginliği fakirlikle, aydınlığı karanlıkla, sevinci üzüntüyle, iktidarı iktidarsızlıkla… yok eder. O, fani dünyayı baki Ahiretle değiştirir. “O, kullarının üstünde tek galiptir, hâkimdir…” (En’am 18–61); “De ki: Allah tektir, kahhardır.” (Zümer 4); “De ki; Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, tektir, kahhardır.” (Ra’d 16); “Ey Peygamber, de ki: Ben uyarıcıyım. Tek ve kahhar Allah’tan başka ilah yoktur.“ (Sâd 65) M. Talât Uzunyaylalı