30 HAZ 2025
Piyasalar

İklim Değişikliği Daha da Etkili Olacak

Punto: 18px12px

Türkiye’nin son yılların en büyük zirai don olayı yaşandı. Mart sonunda havalar adeta bahar
müjdesi gibiydi; hava ısındı doğa canlanmaya, ağaçlar çiçek açmayan başladı. Sonra nisanın
ilk haftasında şiddetli don görüldü. İlkbaharın son donları 36 ilde bitkisel üretimi çok kötü
etkiledi.
Don olayından en çok erken uyanan meyve ağaçları, muz ve narenciye bahçeleri, sebze
fideleri ve seralarda yetiştirilen bitkileri ile turfanda sebzeler zarar gördü. Malatya’da kayısı,
Sakarya’da fındık, Karaman’da elma, Konya’da şeker pancarı, Tunceli’de ceviz, Adana’da
limon, Manisa’da üzüm bağları etkilendi. Yine fide dönemindeki sebzeler; patates, soğan,
marul vd tek yıllıklar da don zararı ile öldü.
Don
Meteorolojik faktörlerin etkisiyle meydana gelen zararlar arasında kültür bitkilerinin gelişme
devresinde zaman zaman ortaya çıkan don olaylarının büyük önemi vardır.
Zirai don, hava sıcaklığının 0 °C ve altına düşmesiyle meydana gelen olaydır. Her bitkinin
don olayından gördüğü zarar, türe/çeşide ve gelişme durumuna bağlı olarak değişir. Sıcaklık -
15 °C’e düştükten sonra ağaçların gövdesinde ve kabuklarında çatlamalar oluşabilir. Tek
yıllıklarda 0 °C veya altındaki birkaç derecelik sıcaklıklarda donarlar (ölürler).
Etkisi
Son don olayı bir bakış açısına göre “felaket” olarak değerlendirildi. Yazımda özellikle “zirai
don olayı” demeyi tercih ettim. Zararın boyutu çok net ortaya konmadığından felaket demek
için biraz beklemek lazım. Şimdilik büyük zarar, çok kötü durum veya belli ölçüde yıkım
denilebilir.
Aslında büyük soru şu: Bu olay tarımsal rekolteyi nasıl etkiler? Bu etkiyi doğru bilmek için şu
hususlar öncelikle dikkate alınmalıdır:
-Rekolte tarımda bir yılda derlenen ürünlerin bütünü için kullanılır. Türkiye’de tarım rekoltesi
150 kadar ürünün toplamından oluşur. Bu nedenle tek bir üründe rekolte azalması toplam
üzerinde etkisi nisbidir.
-Hasarın büyüklüğü sıcaklıkların normale dönmesiyle birlikte sahada yapılacak tespitlerle
netleşebilir.

Doğru bir tespit ve öneri için olaya biraz ayrıntılı bakalım. Şiddetli donun etkisi kısa ve uzun
vadeli; tek yıllıklar ve çok yıllıklar açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Tek yıllıklar: Bu grupta olan ürünler her yıl yeniden ekilir (veya dikilir). Bu tip mevsimlik
ürünlerde oluşan zarar tekrar ekim yapılarak belli ölçüde telafi edilebilir. Yazlık sebzeler için
yeterli vejetasyon süresi var olup yeniden ekim-dikim yapılabilir.
Çok yıllıklar: Yani ağaç ve çalılar için durum nedir? Donun meyve ağaçları üzerine kısa ve
uzun vadeli (1-3 yıllık) etkisi olabilir. Dona maruz kalan -çiçekleri donan- meyve ağaçlarında
ürün kaybı olur ve bu yıl rekolte düşüşü beklenilmelidir. Uzun vadede ise bu yılki donun
gelecek yılın ürününü de etkileyebilir. Ürün alınan gözlerin birkaç yıl önceden oluştuğu
dikkate alındığında bazı türler için sorun olabilir. Ama bunu rekoltede felaket ölçüsünde
olacağı düşünülmemelidir. Don zararı olmayan üretim bölgelerinde gelen ürünler belli ölçüde
talebi karşılayacaktır.
Şimdi oluşan yaranın sarılması zamanıdır. Ancak tarımda toparlanmanın zaman alacağı
dikkate alınmalıdır.

Öneri
-Üreticiler. Tarım ve Orman Bakanlığı (TOB) üreticiler için ek destek paketlerinin hayata
geçirmelidir. Tarım sigortası (TARSİM) bu doğa olayından ders çıkartılarak
yaygınlaştırılmalı, küçük üreticiler için daha avantajlı hale getirilmelidir. Tarımsal varoluş
doğru yetiştirme tekniklerinin (çeşit seçimi, koruyucu tedbirler vs) kullanımı ile mümkündür.
-Tüketiciler için büyük zarar bahanesi ile perakende fiyat artışlarına fırsat verilmemelidir.
Bazı ürünlerde arz eksikliğinin iç piyasa fiyatlarına ciddi biçimde yansımaması için
düzenleme yapılmalıdır.
-Dış ticaret. İç pazar talepleri öncelikle karşılanmalıdır. İhracata dış Pazar payı da mutlaka
gözetilmelidir (Optimizasyon). Uluslararası pazarlara girmek hiç kolay değildir.
Sonuç olarak iklim değişikliğine bağlı ekstrem hava olaylarının artık sık yaşanma ihtimali
daha da arttı. TOB ve çiftçilerin bu doğrultuda daha planlı hareket etmesi gerekir.

Son söz: Tarımsal varoluş için bilimsel yöntem kullanmak şarttır.