Piyasalar

Hüseyin Atay Hoca'yı Dinlemek

Punto:
Milli Düşünce Merkezi’nin Çarşamba söyleşilerinden birinde Prof. Dr. Hüseyin Atay Hoca’yı dinledim. Hoca, hocaların hocasıdır. Gerçek bir bilgindir. Görüşlerine katılmayabilirsiniz. Kendisinin de böyle bir isteği yoktur. Ama onu dinlemek eğiticidir ve öğreticidir. Bu önemli söyleşiden yazdıklarımın başlıklarını sunmak isterim: Hüseyin Atay Hoca diyor ki: “Peygamber döneminde en üst kimlik Müslümanlık idi. Ebu Bekir döneminde Kureyşlilik oldu. Ve öyle kaldı. Söz gelimi Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey halifenin kızıyla evlenmek istedi, halife kızını verdi, kadı nikahı kıydı. Nikahtan sonra kadı dedi ki: “Bu nikah geçersizdir, caiz değildir. Kureyş’ten kız başkasıyla evlenemez” “Peygamberden sonra Kuran’a bakılmadı. Hadislerle idare edildi.” “Kuran’ın insanlardan ilk isteği DÜRÜSTLÜK’tür. Allah dine bakmaz, dürüstlüğe bakar.” “Kuran’ın 42. Suresinin 30. ayetinde der ki: ‘Allah deyip doğru yaşayan cennete girer.” “Yegane Müslümanlık doğru insan olmaktır. Allah önce DÜRÜSTLÜK ister, sonra İLİM ister ve sonra da ALLAH’A İNANMAK ister.” “Dinsiz insana Kuran’da ceza yok. Dürüst olmak gerek” “Arap olmayan Müslümanlar kendi dilleriyle ilim yapmadıkları için İslam’a zarar vermişlerdir.” “Farabi Türk’tür. Aristo’dan daha büyüktür. Felsefeciydi.” “Mutezile akla öncelik verenlerdi. 836’dan beri cahil Araplar İslam Dünyasına hakim oldular, mutezileyi yasakladılar. Felsefenin yasaklanmasıyla, İslam Dünyası geri kaldı.” “Akıl Allah’ın vekilidir. Felsefe geleceği tespit eder, ilim geçmişi inceler.” “Kuran’ın bir tek ayetinin Türkçesini okumak, Arapçasının tamamını anlamadan okumaktan daha ileridir.” “Kendi dili ile ibadette hiçbir sakınca yoktur.” “936 yılında Eş’ariler insanların özgürlüğünü elinden aldı. Müslümanlar kaderci oldu. Kadercilik, putperestliktir. Kuran’da ‘putperestler, Allah dileseydi biz Müslüman olurduk’ dediler diye ayet var.” “1111 de ölen Gazali Felsefe düşmanlığını ilan etti. Felsefe haram oldu.” “Atatürk akıl ve bilim yolunu getirdi. Ama Atatürkçüyüm diyenler ona ihanet etti.” Hoca, öz olarak bunları söyledi. Dinleyenlerden kimse karşı çıkmadı veya çıkamadı. Çünkü Hoca bilerek anlatıyordu. İçtenlikliydi. Her görüşünün olduğu gibi onaylanmasını da istemiyordu. Çünkü Hüseyin Atay Hoca insanların akletmesini, düşünmesini, araştırmasını, akıl ve bilim yolundan gitmesini ve bir de DÜRÜST olmasını istiyordu. Söyleşinin sonunda yanına yaklaştım. “Çoktandır, görüşemiyoruz” dedi. “Hocam” dedim. “Size Orkun Yazıtlarında ataların kurtarıcı ve geliştirici gördüğü üç erdemi söyleyeceğim. Sizin anlattıklarınız özü’dür” 1-BİLGE OLMAK (Bilginlik) 2-ALP OLMAK (Yiğitlik) 3-TÜZ OLMAK (Dürüstlük) Hoca’ya da ilginç geldi.