Dinle
Toplumların ekonomik adalet anlayışı yalnızca iktisadi göstergelerle değil, ahlaki, hukuki ve
dinî değerlendirmelerle de şekillenir. "Faiz bireysel günah, enflasyon örgütlü günah"
önermesi, iktisadi sömürün iki farklı biçimini fail yapısı bakımından ayırt eden çarpıcı bir
metafordur. Bu ifade, yalnızca bir ahlaki yargı değil, aynı zamanda ceza hukukunda suçun
bireysel ve örgütlü karakterine dair bir analojidir. Bu makalede, söz konusu ifade din,
ekonomi ve hukuk çerçevesinde kavramsal ve kuramsal bir zeminde analiz edilmektedir.
İslam hukukunda faiz (riba), bireyin iradesine dayalı bir sömürü biçimi olarak yasaklanmıştır.
Kur'ân'ı Kerim'de faize ilişkin ayetlerde (Bakara 275-279) bireyin bu fiili isteyerek yapmasına
vurgu yapılmakta, dolayısıyla ahlaki sorumluluk kişiselleştirilmektedir.[1] Yahudi-Hristiyan
geleneklerinde de benzer bir etik değerlendirme bulunmakta, faiz alıp vermek bireysel ahlaki
sapma olarak tanımlanmaktadır.[2] Bu nedenle "faiz bireysel günah" ifadesi, geleneksel dinî
düşüncede karşılık bulan bir yaklaşımdır.
Enflasyon ise kutsal metinlerde açık biçimde adlandırılmamış olsa da, etkileri itibariyle sosyal
adaleti bozan, yoksulların aleyhine işleyen ve sistematik mahrumiyet yaratan bir olgudur. Dinî
etik açıdan bakıldığında, kamu otoritelerinin sebep olduğu ekonomik zararlar, "küllî günah"
(kolektif sorumluluk) kategorisinde değerlendirilebilir.[3] Bu bağlamda "enflasyon örgütlü
günah" metaforu, modern ekonomik sistemin yarattığı yapısal sömürün dinî dilden ifadesidir.
Faiz, klasik ekonomi teorisinde sermayenin zaman değeri ile ilişkili rasyonel bir unsur olarak
değerlendirilse de modern eleştiriler onun sosyal eşitsizlikleri derinleştirdiğini ortaya
koymaktadır.[4] Mikro düzeyde bireysel işlemlere dayanan faiz, borç alanın sermaye
karşısında dezavantajlı konumunu derinleştirir ve bu nedenle bireysel bir sömürü örneği
olarak okunabilir.
Enflasyon ise fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışla birlikte, toplumun tüm kesimlerini
etkileyen makroekonomik bir sorundur. Enflasyonun sebepleri arasında maliye politikaları,
para arzının genişlemesi, kamu borçlanması ve piyasa spekülasyonları gibi çok sayıda
aktörü içeren yapısal unsurlar bulunur.[5] Bu nedenle enflasyonun faili birey değil, dağılmış
kurumsal aktörlerdir. Ekonomik anlamda "örgütlü sömürü" nitelemesi, tam da bu kolektif
etkileri tanımlamak için uygundur.[6]
Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan "suç bireyseldir" ilkesi, failin kastı ve fiilinin
doğrudan kişisel olarak isnat edilebilir olmasını gerektirir.[7] Faiz, bireyin iradesiyle
gerçekleştirilen bir işlem olduğu için bireysel sorumluluğa uygundur. Ancak enflasyon gibi
karmaşık ekonomik olgularda suçun faili dağılır ve ceza hukukunun klasik bireysel fail modeli
yetersiz kalabilir.
Bu noktada örgütlü suç kavramı devreye girer. Örgütlü suçlarda birden fazla kişi, planlı,
hiyerarşik ve sürekli bir yapı içinde suç işler. TCK m.220 bu tür durumları özelleştirerek ceza
sorumluluğunu kişisel kastla birlikte kolektif yapıya da yaymaktadır.[8] Enflasyona sebep olan
karar alıcılar, spekülatif fiyat hareketlerini organize eden yapılar ve makroekonomik denetim
sorumluluğu olan kurumlar bu tanıma dolaylı yoldan yaklaşabilir. Dolayısıyla "enflasyon
örgütlü günah" metaforu, klasik ceza hukukunun örgütlü suç kavramı ile de örtüşür.
"Faiz bireysel günah, enflasyon örgütlü günah" ifadesi, iktisadi sömürü biçimlerinin fail
yapısına dair disiplinlerarası bir analiz imkânı sunar. Faiz, bireysel tercih ve kastın ürünü olarak bireysel sorumluluk doğururken; enflasyon, sistemsel ve kurumsal süreçlerin
sonucunda ortaya çıktığı için kolektif sorumluluk doğurur. Bu ayrım hem teolojik hem de
hukuki açıdan sorumluluğun yeniden tanımlanmasını gerektirir. Modern hukuk ve ekonomi
düşüncesi, sadece bireysel fail odaklı yaklaşımları değil, yapısal ve kolektif sorumluluk
alanlarını da dikkate alacak şekilde yeniden düşünülmelidir.
Kaynakça
[1] Diyanet İşleri Başkanlığı (2019). Kur'an-ı Kerim Meali. Ankara: DİB Yay.
[2] Attali, J. (2010). Ekonominin Kısa Tarihi (Çev. Y. Alp). İstanbul: Kaknüs Yayınları.
[3] Hallaq, W. B. (2009). An Introduction to Islamic Law. Cambridge: Cambridge University
Press.
[4] Piketty, T. (2014). Capital in the Twenty-First Century. Harvard University Press.
[5] Blanchard, O., & Johnson, D. R. (2013). Macroeconomics (6th ed.). Pearson.
[6] Harvey, D. (2007). A Brief History of Neoliberalism. Oxford University Press.
[7] Tezcan, D., Erdem, M., & Önok, R. (2020). Ceza Hukuku Genel Hükümler. Ankara:
Seçkin Yayınları.
[8] Gökcen, A. (2018). Organize Suçlar ve Ceza Hukuku. İstanbul: On İki Levha Yayınları.