Piyasalar

Doğu Türkistan

Punto:
Özellikle son yıllarda kelimenin tam anlamıyla Çinliler tarafından soy kırıma tabi tutulan ve özgür dünyanın sessiz kaldığı oturduğumuz yerden, “Klavye Kahramanlığı!” yaptığımız Doğu Türkistan neresidir?  Neden bu kadar önemlidir? Bizim için ne ifade ediyor? Orada bizim sadece soydaşlarımız, dindaşlarımız mı var? Sadece onlar mı katlediliyor? Bu ve buna benzer soruları hiç kendimize sorduk mu?  Doğu Türkistan nerede dediğimizde kaç kişi yerini gösterebilir? Kaç kişi orada yaşanan dramın farkında? Kaç kişinin gerçekten yüreği sızlıyor, içi kan ağlıyor, şehitlerimiz için öfkeden çıldırıyor? Ve kaçımız oradaki SESSİZ ÇIĞLIĞI duyuyoruz? Doğu Türkistan tarihine şöyle kısaca bir göz atalım. Anlattıklarımızdan sonra bütün soruların cevaplarını kendiniz vereceksiniz! Doğu Türkistan, Türkistan toprakları milattan önceki çağlarda Hunlar, daha sonra Göktürkler, ardından Uygurlar, sonra Karahan’ılar, Karatay’lar, Moğollar ve Çağatay Hanlığı içinde yer almıştır. Kimi çağlarda Doğu Türkistan toprakları elden çıksa da Türkler bölgeden asla vazgeçmemişlerdir. Yani Doğu Türkistan Türklerin en eski ana yurdudur.  Büyük Hun Kağanı Mete Han zamanında, Türkler Orta Asya’nın en güçlü devletini kurdular. Ve Çinliler Türkleri durdurmak için Çin Setini yapmak zorunda kalmış olmalarına rağmen bu bile Türkleri durduramamıştır. Türkleri savaşta yenemeyeceklerini anlayan Çinliler, Türkleri bir takım siyasi ve politik oyunlarla yenmeye çalıştılar. Çinliler Türklere, kadın, mal, yiyecek sunarak, Çinin genç kızları vasıtasıyla müzik ve değişik eğlence türleri ile Türk’ün gelenekleri ve töresini bozmaya çalıştılar. Sosyal yapıyı bozmak için, Türk Beylerine Çinli köleler ve cariyeler vererek emellerine ulaşmak isterler. (Günümüze baktığımızda da Batı emperyalizminin aynı oyunları tezgahladığını görebiliriz.) Çinliler bu taktiklerini, Göktürklere, Uygurlara da uygulamışlar ve beyler arasına nifak tohumları ekerek onları birbirine düşürmüşlerdir. Göktürklerin ilk ortaya çıktıkları yer Doğu Türkistan’ın Turfan Kentinin Kuzey Batısı olduğu tarihçilerin ortak kanaatidir.  Göktürklerin,  Hunlar gibi Çinliler ’in hilelerine kanmaları sonucu,  öz yurtları Ötüken’den ayrılmalarına, Çinliler gibi yaşamaya başlamalarına, kendi içinde birbirine düşmelerine ve yıkılmalarına neden olmuştur.  Sonraları Uygurlar 745 yılında Ötüken’de devlet kurdular. Çinlilerle yapılan savaşlarda galip gelmişler ve Çinliler Uygurluları tanımak zorunda kalmışlardır. İpek Yolunun merkezi durumundaki Doğu Türkistan,  önemli konumu nedeniyle tarih boyunca Türkler, Çinliler, Tibetliler tarafından ele geçirilmeye çalışılmıştır. Sonraları Cengiz Han Türk İlleri ile ilgilenmiş Uygur ve Tatar Türklerinden faydalanmış ve güçlü bir Kağanlık kurmuştur. Cengiz Hanın ölümünden sonra Tanrı Dağları ve Doğu Türkistan Cengiz Hanın oğullarından Çağatay Han’a verilmiş ve bu Hanedanlık süreklilik göstermiştir.  Sonraları Timur (Timurlenk) ortaya çıkmış ve Hindistan’dan Anadolu’ya kadar bütün topraklara hâkim olmuştur.  Timur’dan sonra Türkistan’da otorite boşluğu oluşmuş karışıklıklar yüzyıllarca sürmüş tabi bu da Çinlilerin işine yaramıştır.  1868 de Yakup Han Turfanı ele geçirir. Osmanlı Devletinden yardım ister. Yardım gönderilir ve Sultan Abdülaziz adına hutbe okutulur.  Yakup Han’dan sonra yine iç çekişmeler başlar ve Çinliler 1877 de bütün Doğu Türkistan’ı işgal ederler. Ve Türkistan’ın adını, xin-jiang (yeni ele geçirilmiş topraklar) olarak değiştirirler.  Çin’in Doğu Türkistan’a yerleşmesinden sonra baskı, zulüm ve işkenceler artmaya başlar. Müslüman Türkler isyan eder ve 1933 yılında Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti İlan edilir. 1937 de Sovyetler bu Cumhuriyete son verirler. 1944 de Doğu Türkistan Cumhuriyeti kurulur ancak Sovyetlerin baskısı ile xin-jiang  eyalet hükümeti ile birleştirilir.  Doğu Türkistan, 1955 tarihinden itibaren, Çin Halk Cumhuriyetine bağlı, Şincan Uygur Özerk Bölgesi adı ile anılmaktadır.  Doğu Türkistan’da 1933 de kurulan Devletin ismine dikkat edilirse,  Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetidir. Çünkü buralar yüzyıllarca, hatta Osmanlı döneminde bile İslam’ın merkezi durumundaydı. Doğu Türkistan,  Müslüman Uygurların yanı sıra, Kazak ve Kırgız Müslümanlarına da yurt olan bir İslam Coğrafyasıdır.  Bu topraklar, Kaşgarlı Mahmut  gibi Türk Diline Divan-ü Lügat-it-Türk’ü , Yusuf Has Hacip gibi Kutadgu Bilig‘i İslam Kültürüne Kazandıran isimlerin yetiştiği topraklardır. Doğu Türkistan, İslam Medeniyetinin merkezi olmuştur. Özellikle Buhara, Semerkant ve Kaşgar. Burada yetişen âlimler,  İslam Felsefesi geleneğinden, İslami İlimlere,  düşünce ve ilim geleneğinin oluşmasında belirleyici rol oynamışlardır.  İmam Buhari ve İmam Maturidi gibi İslam’ın büyük şahsiyetlerinin kabirleri Türkistan’dadır. Ali Kuşçu gibi daha birçok matematik ve astronomi bilginleri İstanbul’a gelerek bilim diyarı oluşmasına neden olmuşlardır.  Kısaca bir özetini verdiğimiz, İslam’ın en önemli beldesi,  Ana Yurdumuz Doğu Türkistan,  Çin’in insanlık dışı bütün işkencelerine, zulümlerine maruz kalırken, asimile edilip yok edilmeye çalışılırken, soy kırım yapılırken, 2050 yılında hiçbir şekilde Müslüman Türk kalmayacak şekilde planlar tezgâhlanırken,  her türlü hak hukuk ayaklar altına alınırken, bırakın Türk’ü,  Müslümanı, insanlık ölürken, özgür dünya dediğimiz köle ruhlu insanlar susarken,  BİZ MÜSLÜMAN TÜRK OLARAK NE YAPIYORUZ? HİÇBİR ŞEY !!! BOLCA NUTUKLAR ATIYOR,  BİLGİSAYARIN BAŞINA OTURUP KLAVYE KAHRAMANLIĞI YAPIYOR,  EN HIZLI MÜSLÜMAN – TÜRK’Ü OYNUYOR VE BİRBİRİMİZİ YEMEYE DEVAM EDİYORUZ.  HADİ GELİN MEYDANLARA DEDİĞİMİZ DE KİMSE YOK! HADİ GELİN SESSİZ ÇIĞLIĞI DUYURALIM DÜNYAYA DEDİĞİMİZDE SES YOK! NEDEN Mİ? YÜREKLERE SEVGİ YERİNE, ÖFKE, NEFRET, KİN KAPLAMIŞ. BİRLİK OLMA KENETLENME YERİNE, AYRIMCILIK, ÇEKEMEMEZLİK,  HASET KAPLAMIŞ. BİR MİLLET YOK OLUYOR FARKINDA MISINIZ? ŞU DİZELER KEŞKE GERÇEK OLABİLSE; Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye.. Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim yağmur yağsın bulut yok olsun diye..  Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim güneş açsın karlar erisin diye.. ...Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye…(Anonim)