Punto:
Dinle
Seçim sathı mahalline girmekle birlikte terör sorununu çözmeye yönelik de partiler görüşlerini ifade ediyorlar. CHP seçim beyannamesinde çözüm sürecine benzer yeni bir süreç başlatacağını ifade ediyor.
PKK terör örgütü ortaya çıktığından beri bu beladan kurtulmak için hükümetler çok yol ve yöntem denediler. Açılım Süreci, Demokratik Açılım, Barış ve Kardeşlik projesi ve son olarak Çözüm Süreci PKK’ya silah bıraktırma ve güya barışçıl yollarla terörü bitirme projeleri idi. Bu çabaları Kürtlerin PKK ile İmtihanı adlı kitabımızda teferruatlı bir şekilde işledik (s. 25-97).
Ancak artık çözüm süreçleri olmaz diye düşünürken seçim vesilesiyle yeni çözüm süreçlerinden bahsedilmeye başlanınca açıkçası irkildim. çözüm sürecinin yıkıcı ve yakıcı döneminde Ağrı’da görev yapmış ve çözüm sürecinin bitiminde pay sahibi biri olarak (11 Nisan 2015 Diyadin Tendürek operasyonu ile) çözüm sürecinin ülkeye zarar, PKK’ ya faydadan başka bir şey temin etmediğine bizzat şahit olduk.
Evvela en son söyleyeceğimizi başta söyleyelim. Yeni bir çözüm süreci bitme noktasına doğru hızla giden PKK’yı kurtarma ve yeniden toparlanma fırsatı verme operasyonundan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Bu kadar deneme ve tecrübeden sonra nasıl olurda yeni bir çözüm sürecinden bahsedilebilir? Herkim maddi ve manevi maliyeti bu kadar ağır tecrübelerden sonra tekrar bu yola baş vurursa bu ülkenin bölünmesine hizmet etmekten başka bir iş yapmamış olur. Çünkü bu yoların tümü denendi ve tüketildi. Zarardan başka bir işe yaramadığı görüldü. PKK bu dönemlerden hep güçlenerek çıkmıştır. PKK ve siyasi kanadı sıkışma ve tükenme noktasına her geldiğinde “barış, demokrasi” gibi kavramları istismar ederek PKK’ya nefes aldırma ve yeniden militan ve güç toplama aracı olarak görür çözüm süreçlerini.
Eğer yeni bir çözüm süreci başlatılırsa ne olur? Tek tek sıralayalım:
1. PKK’nın meşruiyetine zemin hazırlar. Her çözüm süreci PKK’ya ve siyasi kanadına boş alan bıraktığından propaganda yapma ve tanınma fırsatı verir. Ayrıca PKK bir terör örgütü değil miydi? O zaman nasıl eşit iki tarafmış gibi masaya oturuyorsunuz? demezler mi ? Halkın nezdin de bu bir meşruiyet kaynağı olmaz mı?
2. Devletin yanında yer alanları kaybederiz.
3. Varlıklı ve eğitimli insanlar bölgeyi terk eder. Çözüm sürecinde 500 civarında varlıklı ailenin Ağrı’dan göç ettiği ifade edilmiştir.
4. Koruculuk sistemi çöker. Bir daha da kimse devlete güvenip korucu olmaz.
5. Güvenlik güçlerinin moral ve motivasyonu bozulur. Kimse görev yapmak istemez.
6. PKK’ya katılım yeniden başlar. Şu anda katılım nerdeyse sıfıra yakındır. (Bu yıl şu ana kadar bölgeden sadece 43 kişi PKK’ya katılmıştır. Ocak-Temmuz 2015 döneminde sadece Ağrı’dan 98 kişinin PKk’ya katıldığını belirtmek isterim . Çözüm süreci 24 temmuz 2015’de bitmiştir)
7. PKK ve bölücülüğe doğru Hızlı bir zemin kayması olacaktır.
8. Kimse bölgede görev almak istemeyecektir.
9. Özel sektör bölgede yatırım yapmayacaktır.
10. Devlet yatırımları yavaşlayacaktır.
11. İşsizlik artacaktır.
12. Esnaf, müteahhit, işadamı haraca bağlanacaktır.
13. Halk yeniden PKK tarafından rehin alınacaktır.
14. Kürtçülük (ırkçılık) mikrobu hızlı bir şekilde bünyeye yayılacaktır.
15. PKK yeniden devlete paralel teşkilatlar kuracaktır. PKK mahkemeler gibi.
16. Kürtçülüğün ve bölücülüğün toplumsal tabanı genişleyecektir.
Yukarıda sıraladığım hususların tümü çözüm sürecinde gerçekleşmiş hususlardır. Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz. PKK her yönüyle tanıdığımız bir terör örgütüdür. PKK 34 yıldır bu ülkede hunharca ve alçakça kan akıtmaktadır. Defalarca iyi niyetle başlatılan çözüm süreçlerini PKK ve siyasi kanadı hep lehine kullanmış, hiçbir zaman samimi olmamıştır. Bütün bunlara rağmen hala PKK’yı tanıyamama nasıl olur açıkçası izah etmekte zorlanıyoruz.
Başta söylediğimiz sonuç cümlesini tekrar zikredip bağlayalım: Kimsenin yeni bir çözüm süreci başlatmayacağına dair hüsnü niyetimizi ifade ettikten sonra, buna rağmen her kim eğer bir çözüm sürecini yeniden başlatırsa bu ülkeyi bölmek isteyenlere yardım etmekten başka bir şeye hizmet etmeyecektir. Öyle derin düşünmeye, felsefi tahliller yapmaya hiç gerek yok. PKK ve yaptıkları gün gibi ortadadır. Kimsenin tekrar böyle bir süreci başlatacağına da ihtimal vermiyorum. En azından Hükümet kanadından Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan artık böyle süreçlere girilmeyeceğini, dağda bir terörist kalıncaya kadar mücadelenin devam edeceğini tekraren söylediler. Umarım Ana Muhalefet Partisinin çözüm süreci sadece seçim beyannamesinde kalır.
